Uluslararası İlişkiler Nasıl Küreselleştirilmez: ‘Uluslararası’nın Kurucusu Olarak ‘Merkez’ ve ‘Çevre’
Özet
Merkezsizleştirmeyi uluslararası ilişkilerin küreselleştirilmesi için bir strateji olarak benimseyen araştırmacılar, dünya siyaseti hakkında bilgi üretiminde Kuzey Amerika ve Batı Avrupa ile dünyanın geri kalanı arasındaki yapısal eşitsizlikleri vurgulamakta ‘merkez’ ve ‘çevre’ nosyonlarına sarıldılar. Fakat bunu yaparken ‘çevre’yi sanki ‘uluslararası’na yeni katılmış gibi sundular. Oysa ki böylesi bir kabul, çevreyi ‘kurucu dış’ olarak gören uluslararası ilişkileri küreselleştirme yaklaşımının ruhuna aykırıdır. Bu makale 1970’lerin merkez-çevre yaklaşımlarını yeniden değerlendirerek, merkezsizleştiren yaklaşımların daha önceki ‘merkez’ ve ‘çevre’ kuramsallaştırmalarının eleştirel dertlerine dikkat etmedikleri ölçüde sınırlı kaldıklarını vurgulamakta ve çevrenin ‘kurucu dış’ olarak çalışılması gerekliliğinin üstünde durmaktadır. Çevre, merkezin uluslararası hakkında sunduğu ana akım anlatılar tarafından dışarıda bırakıldığı için ‘dış’tadır; ancak aynı zamanda da ‘kurucudur’ zira tipik olarak ‘merkez’e atfedilen bu düşünceler, uygulamalar ve kurumlar merkez ve çevre tarafından birlikte oluşturulmuştur.
Anahtar kelimeler
Merkez, Çevre, Kurucu Dış, Uİ’yi Merkezsizleştirme, Küresel Uİ
Atıf
Pinar Bilgin, “Uluslararası İlişkiler Nasıl Küreselleştirilmez: ‘Uluslararası’nın Kurucusu Olarak ‘Merkez’ ve ‘Çevre’”, Uluslararasi Iliskiler, Vol. 18, No. 70, 2021, pp. 13-27, DOI: 10.33458/uidergisi.960548
Bağlılıklar
- Pınar BİLGİN, Prof. Dr., Bilkent University, Department of International Relations, Ankara